Zorluklara Karşı Daha Güçlü Olabilmek: Psikolojik Sağlamlık

Yaşam koşullarının gittikçe zorlaştığı bu dönemde, hayatın getirdiği yeni problemlerle baş etmede oldukça zorluk çekiyoruz. World Happiness Report’un 2024 yılında yayınladığı Dünya Mutluluk Raporu’na göre Türkiye; mutluluk sıralamasında dünyada 143 ülke arasında 98. sırada yer alırken, dünyanın en mutlu ülkesi Finlandiya, en mutsuz ülkesi ise Afganistan oldu. Yayınlanan bu rapordan da anlaşılacağı üzere ruh sağlığı, günümüzde Türkiye’deki önemli problemlerden biri haline gelmiş durumda.
Peki karşılaştığımız zorlu yaşam olaylarının üstesinden gelme konusunda nasıl daha iyi olabiliriz? Bu sorunun cevabı psikolojik sağlamlıktan geçiyor. Psikolojik sağlamlık; hayattaki zor koşullara ve yaşantılara rağmen, bireyin bu durumların üstesinden başarıyla gelebilmesi ve bu durumlara sağlıklı uyum gösterebilme yeteneğidir. Psikolojik sağlamlığın geliştirebilmesi için; kişinin risk ve zorluklarla karşı karşıya kalması, bunlara başarıyla uyum sağlayabilmesi ve koruyucu faktörler olarak adlandırdığımız özelliklerin bulunması önemlidir. Daha basit olarak, Nietzsche’nin de dediği gibi “Beni öldürmeyen şey güçlendir.” diyebiliriz.
Zorlukların getirdiği olumsuzluklardan yani risk faktörlerinden daha az etkilenmek ya da etkilenmemek, koruyucu faktörler olarak adlandırdığımız bazı özelliklere bağlı. Psikolojik sağlamlıkta bireysel koruyucu faktörleri; özgüvenli olmak, özsaygının ve öz şefkatin yüksek olması, gelişmiş sosyal becerilere sahip olma, yumuşak ve iyimser bir mizaç, özdenetim ve problem çözme becerilerinin gelişmesi, yüksek zeka vb. olarak sıralayabiliriz. Bu özelliklere doğuştan sahip olamayabiliriz. Bunun yanında yaşadığımız olumsuzlukları ortadan kaldırmak bazen bizim elimizde olmayabilir. Fakat bu olayların bize hissettirdiği kaygı, stres gibi duyguları yönetebilmek, düştüğümüz yerden eskisinden daha güçlü kalkmak bizim elimizde.
Psikolojik sağlamlık, dinamik bir süreç ve genetik yönleri olsa da büyük oranda geliştirilebilecek özelliklerden oluşur. Peki psikolojik sağlamlığımızı arttırmak için neler yapabiliriz?

Kendinize Vakit Ayırın.

Hayatın koşuşturmacası içinde kendimize vakit ayırmayı çoğunlukla unutuyoruz. Aslında ilk fedakarlık ettiğimiz kısım kendimize vakit ayırmak oluyor da diyebiliriz. Günlük olarak sadece kendinizle ilgilendiğiniz bir zaman dilimi planlamakla başlayın. Bu zaman diliminde yapmaktan keyif aldığınız şeyleri yapabilir, uzun süredir deneyimlemek istediğiniz ama hep geri plana attığınız o şeyi yapabilirsiniz. Bu zamanda odak nokta sizsiniz ve size ne iyi geliyorsa onu yapabilirsiniz.

Kabullenin.

Değişim, kabullenmekle başlar. Bazen kontrolümüz dışında gerçekleşen olayları, bize olumsuz hissettiren duyguları görmezden gelip gerçeklikten uzaklaşabiliyoruz. Bunlarla mücadele etmek zor olabilir ve inkar etmek başa çıkma konusunda bize yardımcı oluyormuş gibi gözükebilir. Fakat iyileşme süreci için gerçeği kabul etmek ve duygularımızı yaşamak gerekir. Acı veren duygularınızı yaşamak için kendinize zaman tanıyın. Onlarla ancak yüzleşerek başa çıkabilirsiniz. Unutmayın ki, zaman size iyi gelecektir.

Farkındalık Uygulamalarını Hayatınıza Katın.

Bilinçli farkındalık, şu anda olmak ve şu anı yüzde yüz farkında yaşamaktır. Genellikle bir işle uğraşırken, o andan farklı olarak geçmişle ya da gelecekle ilgili şeyleri düşünebiliriz. Dişlerinizi fırçaladığınız anı düşünün. Bedeniniz otomatik pilotta dişlerinizi fırçalarken, zihniniz geçen gün yaşadığınız bir tartışmayı düşünüyor ve andaki duygularınızın dışında duygular yaşıyor olabilir. İşte bu noktada küçük anlık deneyimleri bile farkında olarak yapmak farkındalık becerimizi geliştirmemizi sağlıyor. Böylelikle uzun vadede kendimize, duygu ve düşüncelerimize dair farkındalığımız ve kendimiz üzerindeki kontrolümüz artacaktır.

Sosyalleşin.

Pek çok kişi zorlandığı yaşam deneyimleri yaşadığında birileriyle dertleşmek ister. Size destek olan ilişkiler kurabilmek, zorluklar karşısında yalnız olmadığınızı hissettirebilir. Sevgi ve güven hissettiğiniz ilişkiler, karşınızdakinden aldığınız ufak bir söz ya da gülümseme bile sizi rahatlatabilir. Bunun yanında konfor alanınızdan çıkıp yeni ilişkiler kurmaya çalışmak da psikolojik sağlamlığınızı arttırmanın eğlenceli yollarından biri olabilir.

Kontrol Edebileceğiniz Şeylere Odaklanın.

Hayatta bizim kontrolümüz dışında gerçekleşen pek çok durumla karşı karşıya kalıyoruz. Değiştiremeyeceğimiz şeylerin üzerinde durmak, bize yarar sağlamayacaktır. Geçmişte olanları ve keşkelerimizi geride bırakıp kontrol edebildiklerimize odaklanmalıyız. Kendi hayatımızın değiştirilebilir noktalarını keşfetmeli, yeni rutinler oluşturmalı, duygu-düşünce-davranışlarımızın sorumluluklarını almalı ve bakış açımızı kontrol edilebilen şeylere çevirmeliyiz.

Destek Almaktan Çekinmeyin.

Psikolojik olarak iyi hissetmediğimizde bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşmek, fiziksel olarak kötü hissettiğimizde bir doktora başvurmak kadar normaldir. Tek başına üstesinden gelemediğinizi düşündüğünüz problemlerle karşılaştığınızda psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Hatta psikolojik destek almak için hayatınızın zor bir dönemini beklemenize gerek yok. Kendinizi daha iyi tanımak, kendinizi gerçekleştirmek, yaşam kalitenizi yükseltmek gibi nedenlerle de psikolojik destek alabilirsiniz.

Son olarak, hayat düz bir çizgiden ibaret değildir. İnişler, hatta çok derin inişler ve çıkışlarla dolu bir serüvendir. Herkesin de bu serüvende ilerleme tarzı farklı olabilir. Güçlü yönlerinizi keşfederek ve geliştirerek, zorlu mücadeleleri tamamlayarak derinleşecek ve büyüyeceksiniz. Bu serüvende yalnız olmadığınızı, sevdiklerinizin ve ruh sağlığı uzmanlarının size destek olabileceğini unutmayın.

 

Daha fazlası için:
Blog Sayfamız
Trakya Firsat

Fırsatlar

Edirne

Kırklareli

Gelibolu

İletişim

© 2024 Trakyafirsat.com